• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Yeniden Çerçeveleme

Kişisel Gelişim

Yönetici olarak karşılaştığınız pek çok problem doğrudan veya dolaylı olarak iletişime ait problemlerdir ki bunlar kişilerarasında, birimler ve departmanlar arasında ortaya çıkabilir. Bu sebeple de yönetimi en fazla meşgul eden uğraşlar bu iletişim problemleridir. Bir olayı diğer kişinin bakış açısıyla da görebilmek daha iyi bir iletişim için vazgeçilmez şart değildir. Problem genellikle karşılıklı değerlendirilerek çözülür ve büyük bir zaman da böyle harcanır. Herhangi bir anlaşma ya da satışta karşınızdakini nelerin motive ettiğini anlarsanız, aranızda anlaşmazlık çıkarabilecek noktalara da değinmezsiniz. Aynı zamanda siziN için önemsiz olmasına rağmen karşı taraf için büyük önem arzeder ve her ikiniz için de başarılı olacak bir işi tamamlarsınız. Bunun için çok akıllıca tekniklere gerek yok. Sadece hayal gücü yeterli. Kendinize. "Kendimi nasıl hissederdim?", "Onun yerinde olsaydım ben nasıl davranırdım?" diye sorun. Doğru sorular doğru cevapları getirir ye karşınızda

Hedefler Oluşturmak

Kişisel Gelişim

Hedef belirleme çok uzun süredir, kişisel ve kurumsal başarıda en önemli faktör olarak kabul edilmiştir. Ne başarmak istediğimizi bilmek, davranışlardaki herhangi bir değişiklik için olması gereken ilk şeydir. FaKat, kendi kendimize belirlediğimiz hedeflerimizin özellikleri neler olmalıdır? İlk olarak, bu hedefler genellikle dışa dönük, somut bir başarıyla ilgili olduğu kadar ruh halimizle de ilgili olmalıdır. Örneğin, hedefimiz "finansal güvence"ye ulaşmak olabilir. Bunu kesin ifadelerle tanımlamak çok zordur ve bunun ne anlama geldiği kişiden kişiye değişebilir. Bu, tamamen ruh halinize bağlıdır, yani finansal iniş ve çıkışlardan etkilenmemek ve hayat standardı olarak kabul ettiğiniz şey her ne ise başkalarına muhtaç olmadan o konumda kalabilmek ile ilgilidir. Finansal güven ile bağlantılı olan mutluluğunuz -ruh halinizle bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde- gerçekten ele geçirmek için çabaladığınız hedefinizdir. Geçici Hedefler Zevk belki son hedef olabilir fakat

Bakış Açısı

Kişisel Gelişim

Bakış Açınızı Değiştirmek. En popüler duyumuz elbetteki görmedir. Düşünürken, neler olduğunu tarif eder zihinsel resimler -imajlar- yoluyla düşünme sürecinin tamamının açıklandığı görülür ve biz zaten bunun sağ beyin düşünce sisteminin bir özelliği olduğunu görmüştük. Fakat "görme" işlemini gerçekleştirmemizin başka yolları da vardır. Gördüklerimizin yorumlanması -yani onları anlamlandırmamız- sadece yorumlayana özgüdür, her birimizin algılaması farklıdır. Hepimiz eşyayı farklı bir açıdan gördüğümüzü söyleriz ki aslında bu, görmenin sadece tek bir kişinin bakış açısı olduğunu belirten bir ifadedir. Bir problemi çözerken başkalarının ne düşüneceğini, neler hissedeceğini ya da yapacağını kendi kendimize sorarız. Daha net bir şekilde ifade etmek gerekirse anlayışımızı artıracak farklı bakış açılarını kendi alışkanlıklarımıza göre değil de başkalarının ne düşüneceğine göre belirleriz ki buna kimi zaman "yeniden

Gözlerinizle Gördükleriniz

Kişisel Gelişim

"Gözünüzün gördüğüne" inandığınızı düşünebilirsiniz fakat gözlerinizle gördükleriniz, gerçek dünyadaki imajlardan oldukça farklı şeylerdir. Beynimize iletilen trilyonlarca büyüleyici elektro manyetik enerjiden çok küçük bir kısmı gözde tutulur. Siz de aslında dünyanın çok az bir kısmını görürsünüz. Bu enerjinin çok büyük bir kısmı henüz sinir sisteminize bile ulaşamadan atılır. Kurbağalar üzerinde yapılan bazı deneyler gözlerin, sizi ilgilendirmeyen görsel bilgileri beyne ulaştırmadığını göstermiştir. Massachustts Teknoloji Enstitüsü'nden Jerry Lettvin yaptığı bir deneyde, bir kurbağayı hareket edemeyecek bir şekilde 7 inçlik bir kürenin yarıçapına yerleştirdi. Daire içerisinde farklı noktalara çeşitli nesneler konuldu ve hareket ettirilmek suretiyle de yerleri değiştirildi .Ardından klasiklerin birinde denildiği gibi "Kurbağanın gözü, kurbağanın beynine ne diyor?" sorusunun cevabını bulmak için kurbağanın göz sinirlerine mikro elektrotlar yerleştirildi. Kurbağay

Beyin Nasıl Öğreniyor

Kişisel Gelişim

Beyniniz gözlerinizin sağladığı verileri nasıl anlamlandırır ve gelen girdileri nasıl sınırlar? Beyninizin de sizin dosyalama sisteminize benzeyen bir sistemi bulunmaktadır. Bilgiler alınır ve konularına göre tasnif edilir. Beyinde hemen hemen her şeyin bir yeri vardır ve yeni bilgiler rahatlıkla ilgili yere yerleştirilir. Diğer dosyalama sistemlerinde olduğu gibi konu başlıkları belli bir düzene göredir. Örneğin;' Susan'ın okulu, Susan'ın diş ağrısı ve Susan hakkındaki herhangi bir bilgiyi içeren dosyalar mevcuttur. Yine "Aile" adını verdiği bir çekmecede dosyası var. "Öğrenci", "Bayan", "Kızlar" ise diğer dosyaları... Bunlar arasında da sürekli bir karşılıklı etkileşim mevcut. Örneğin diş ağrısı "Ağrılar" adlı genel bir dosyanın "Dişçi" adlı alt dosyası içerisinde yer almakta. Bu karşılıklı etkileşimler anlamlı bir şekildedir ve hemen bulunabilecek tarzda yerleştirilmiştir. Böylelikle Susan'ın diş ağrısı, metin içerisindeki diğer dosyalar arasından rahatlıkla bulunur.

Kişisel Gelişim Ve Sağlık

Kişisel Gelişim

‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ Kanuni Sultan Süleyman Halkın arasında en büyük makam-mevki, en büyük zenginlik ve rütbe padişah, kral olmaktır. Halbuki bundan çok daha büyük bir nimet vardır. O da bir nefes alacak kadar sıhhatli olmandır. Çünkü kral olsan bile bir nefes alamadığın takdirde ölürsün. Aldığın bir nefesi, geri veremezsen yine ölürsün. Öldükten sonra istersen dünyayı sana versinler ne önemi var! insan sağlıklı olduğu zaman, sıhhatinin değerini anlayamaz. Ne zaman kaybederse, o zaman anlar; fakat iş işten geçmiş olur. Peygamberimiz ümmetini şöyle uyarmaktadır: ‘Beş şey gelmeden, beş şeyin değerini biliniz. 1. Hastalık gelmeden sıhhatin, 2. İhtiyarlık gelmeden gençliğin,

Verimli Ders Çalışma Teknikleri, Derse Nasıl Çalışılır?

Disleksi

Öğrencilerin birçoğunda ‘Öğrenilmiş çaresizlik’ vardır. Buna şu örneği verebiliriz: Çevresinden, arkadaşlarından devamlı olarak matematik dersinin zor olduğunu duyan öğrenci, bu derse önyargıyla yaklaşır. Girdiği matematik sınavından da zayıf alırsa şunu söylüyor: ‘Ne yaparsam yapayım matematikten başarılı olamayacağım.’ Bundan sonra da matematik sınavlarına hiç çalışmıyor ve hep zayıf alarak bu düşüncesini iyice pekiştiriyor. ‘Öğrenilmiş çaresizlik’ ile ilgili şu hikâye meşhurdur: Köpekbalığını ortadan cam bölme ile ayrılma büyük bir akvaryuma koyarlar. Diğer tarafa da küçük balıklar koyarları Acıkan köpekbalığı, küçük balıkları yemek için her hamle yapışında burnu cama çarpar. Bunu yüzlerce kez yapınca, artık hiç hareket etmez olur. Bu arada camı kaldırırlar, öbür taraftaki balıklar köpekbalığının önü

 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24